Takipten Önce Mecurun Boşaltılması Halinde Kiracının Aidat Borcundan Sorumluluğu

İş Deneyim Belgesi Sahibi Ortağın Hisselerini Devretmesi

Takipten Önce Mecurun Boşaltılması Halinde Kiracının Aidat Borcundan Sorumluluğu

Takipten Önce Mecurun Boşaltılması Halinde Kiracının Aidat Borcundan Sorumluluğu

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/10518

K. 2005/2241

T. 15.3.2005

• İTİRAZIN İPTALİ ( Yönetim Giderinin Tahsili - Kiracı Bağımsız Bölümü Boşalttıktan Sonra Oturduğu Döneme Ait Olsa Bile Ortak Gider Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı/Talebin Reddi Gereği )

• YÖNETİM GİDERİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Kiracı Kat Malikinin Ortak Gider ve Avans Borcundan Kira Miktarı ile Sınırlı Olarak ve Taşınmazda Oturduğu Sürece Kat Maliki ile Birlikte Müteselsilen Sorumlu Olduğu )

• KAT MALİKİNİN ORTAK GİDER VE AVANS BORCU ( Kiracının Kira Miktarı ile Sınırlı Olarak ve Taşınmazda Oturduğu Sürece Kat Maliki ile Birlikte Müteselsilen Sorumlu Olduğu )

• MÜTESELSİL SORUMLULUK ( Kiracı Kat Malikinin Ortak Gider ve Avans Borcundan Kira Miktarı ile Sınırlı Olarak ve Taşınmazda Oturduğu Sürece Kat Maliki ile Birlikte Sorumlu Olduğu )

• TAKİPTEN ÖNCE MECURUN BOŞALTILMASI ( Yönetim Giderinin Tahsili - Kiracı Bağımsız Bölümü Boşalttıktan Sonra Oturduğu Döneme Ait Olsa Bile Kat Malikinin Ortak Gider ve Avans Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )

ÖZET : Kat malikinin ortak gider ve avans borcundan bağımsız bölümden kiracı olarak yararlanan kişiler de kat maliki ile birlikte müteselsilen sorumludur. Ancak kiracı ödediği kira miktarı ile sınırlı olarak ve taşınmazda oturduğu sürece sorumludur. Kiracı bağımsız bölümü boşalttıktan sonra oturduğu döneme ait olsa bile ortak gider borcundan sorumlu tutulamaz. Somut olayda, kiracı icra takibinden önce mecuru boşaltmıştır. Bu durumda itirazın iptali davasının reddi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının bağımsız bölümde kiracı olarak oturduğu aylara ilişkin yönetim giderini ödemeden siteden ayrıldığını ileri sürerek, bu alacağın tahsili için hakkında yapılan icra takibine karşı ileri sürdüğü itirazın iptalini istemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, davanın konusunu oluşturan İcra takibinin yapıldığı 29.08.2002 tarihi itibariyle davalının, kiracı sıfatıyla oturduğu bağımsız bölümü boşaltıp anataşınmazla ilişiğini kestiği, böylece kat maliki ile arasındaki kira bağıtının fiilen sona ermiş bulunduğu anlaşılmaktadır.

Kat Mülkiyeti Yasası'nın 22. maddesi hükmüne göre, kat malikinin 20. madde uyarınca payına düşen gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından onun bağımsız bölümünde kira bağıtına dayanarak oturan kiracı da o kat maliki ile birlikte müteselsilen sorumlu ise de, kiracının sorumluluğu kat malikine ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olup, bağımsız bölümde bu sıfatla oturduğu sürece geçerlidir. Kiracı, anataşınmazdaki bağımsız bölümü boşalttıktan sonra, artık bu yerden yararlanma hakkı, dolayısıyla kiracı sıfatı sona erdiğinden, oturduğu döneme ilişkin olsa bile ortak gider borcundan -Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre- sorumlu tutulamaz. Çünkü kiracı, bağımsız bölümü boşaltarak kat malikiyle arasındaki kira bağıtını sona erdirmiş bulunmakla artık ona ödemekle yükümlü olduğu kira parasından da söz edilemeyeceğinden, icra takibine ve davaya konu edilen ortak gideri ödemesi durumunda, bunu kira parasından düşemeyecektir.

Sonuç olarak; davalının, kiracı sıfatıyla oturduğu bağımsız bölümü, hakkında yapılan İcra takibinden önce boşaltıp buradan ilişiğini kestiği anlaşılmakla, yukarıda değinilen Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri çerçevesinde açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13