Telekomunikasyon Kurumu İşleminin İptali İstemi

Telekomunikasyon Kurumu İşleminin İptali İstemi

Telekomunikasyon Kurumu İşleminin İptali İstemi

T.C.

DANIŞTAY

13. DAİRE

E. 2008/3934

K. 2011/855

T. 1.3.2011

• TELEKOMÜNİKASYON KURUMU İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ ( Kurum'ca GSM Hizmetleri İçin Alt Sınırın Belirlenmesine Yönelik Dava Konusu Telekomünikasyon Kurulu Kararı ve Bildirimi İşleminde Hukuka Uyarlık Görülmediği )

• GSM HİZMETLERİ İÇİN ALT SINIRIN BELİRLENMESİ ( Telekomünikasyon Kurumu İşleminin İptali İstemi - Kurum'ca GSM Hizmetleri İçin Alt Sınırın Belirlenmesine Yönelik Dava Konusu Telekomünikasyon Kurulu Kararı ve Bildirimi İşleminde Hukuka Uyarlık Görülmediği )

• ÜST SINIRIN KURUM'CA BELİRLENEN AZAMİ FİYATI GEÇMEMESİ ( Tarifelerin Azami Fiyat Sınırları İçinde Kalınmak Suretiyle İşletmeci Tarafından Serbestçe Belirlenebilmesi Karşısında Kurum'ca GSM Hizmetleri İçin Alt Sınırın Belirlenmesine Yönelik Dava Konusu Telekomünikasyon Kurulu Kararı ve Bildirimi İşleminde Hukuka Uyarlık Görülmediği )

406/m.13,29,30

ÖZET : Telekomünikasyon Kurumu'na tarifeleri belirleme konusunda verilen yetki, sektördeki faaliyetlerin tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirilmelerini sağlamak ve rekabetin tesisi konusunda; GSM hizmeti için tarifeleri üst sınır ya da azami fiyat açısından bir incelemeye tabi tutarak bu bakımdan denetlemek, üst sınırın kurum'ca belirlenen azami fiyatı geçmemesi halinde onaylamak hususlarıyla sınırlı olması ve tarifelerin azami fiyat sınırları içinde kalınmak suretiyle işletmeci tarafından serbestçe belirlenebilmesi karşısında, kurum'ca GSM hizmetleri için alt sınırın belirlenmesine yönelik dava konusu telekomünikasyon kurulu kararı ve bildirimi işleminde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Davanın Özeti : Telekomünikasyon Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı kararının 1., 2., 3. ve 5. bentlerinin ve bu kararın bildirimine ilişkin Telekomünikasyon Kurumu'nun 13.02.2008 tarih ve 12374-8219 sayılı işleminin; Kurum'un, çağrı sonlandırma ücretlerinde üst sınır getirilmesi konusunda mevzuattan kaynaklanan yetkisinin bulunmasına karşın, alt sınır getirilmesi konusunda yetkisinin bulunmadığı, bu durumun tüketici menfaatleriyle çeliştiği, işlemin 406 sayılı Kanun'un 29. ve 30. maddeleriyle, imtiyaz sözleşmesinin 13. maddesine aykırı olduğu, Kurum tarafından üst sınır onaylandıktan sonra, işletmecilerin bu üst sınırı geçmemek koşuluyla, tarifeleri serbestçe belirleyebilme haklarının bulunduğu, ücretlerin alt sınırının belirlenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, abonelere daha düşük fiyattan konuşma sunulması imkânı sağlanmışken, idarece bir alt sınır belirlenmek suretiyle, bu alt sınırın altında ücret uygulanmasının engellenmesinin, 406 sayılı Kanun'un 4. ve 30. maddelerindeki ücretlendirmeye ilişkin hükümlere aykırılık oluşturduğu, tarifelerin maliyet ve makul kârı esasına uygun şekilde belirlenmesinin engellendiği, tarife çeşitliliğini azalttığı, ücretlendirmede alt sınırın denetimi hususunun Rekabet Kurumu'nun görev ve yetkisinde bulunduğu, nitekim alt sınırın denetimi konusunda Rekabet Kurulu tarafından da kararlar alındığı ve davalı Kurumun aldığı kararların Rekabet Kurulu kararlarıyla çeliştiği, diğer GSM işletmecileri yönünden de bu şekilde bir yükümlülük getirilmemesinin eşitliğe aykırı olduğu, diğer işletmecilerin aboneleri ile kendi aboneleri arasında subjektif ve haksız bir ayrım yapıldığı, şebeke içi çağrılar yönünden getirilen alt sınırla imtiyaz sözleşmesi hükümlerinin ihlâl edildiği, dava dosyasının Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 2007/15955 sayılı dosyası ile birleştirilmesi ya da anılan dosyanın bu dava yönünden bekletici mesele yapılmasının gerektiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Dava dosyasının Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 2007/15955 sayılı dosyasıyla birleştirilmesinin ya da anılan davanın bekletici mesele yapılmasının mümkün bulunmadığı, davacı tarafından 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı Kurul kararının sadece 1. maddesine yönelik iddialarda bulunulduğu ancak bu maddenin icraî niteliği bulunmadığından idari davaya konu edilmesinin mümkün olmadığı, davacı şirketin yıkıcı fiyat indirimi uygulaması sonucu kendi abonelerine Telgraf ve Telefon uyguladığı ücretlerden daha yüksek arabağlantı ücretleri belirlemesi halinde tekelci bir yapı oluşabileceği, Kurum'un, 2813 sayılı Telsiz Kanun'un 7. maddesinin ( h ), ( ı ) ve ( j ) bentleri hükümleri uyarınca, işletmecilerin tarifelerini inceleme, gerekenleri onaylama, gerekli tedbirleri alma, rekabetin korunması konularında genel düzenleme yetkisine sahip olduğu, 406 sayılı Kanun'un 4. maddesinde serbest rekabet ortamının kurulması ve sağlanmasının bir ilke olarak benimsendiği, aynı Kanun'un 10. maddesinde de, işletmecilerin ayrım gözetmeme ve eşit davranma hususunda yükümlü bulunduğu, Kanun'un 29. maddesinde ücretlerin hesaplanma yöntemlerinin ve üst sınırlarının belirlenmesi yetkisinin bulunduğu, Erişim ve Arabağlantı Yönetmeliği'nin 8., 9. ve 16. maddelerine göre hizmetin yürütülmesi, altyapının işletilmesi ve faaliyetlerin tam rekabet ortamı içinde gerçekleştirilmesinin gerektiği, bunun için çağrı sonlandırma hizmetinin, bütün işletmecilere aynı koşul ve kalitede sunulması gerektiği, dava konusu Kurul kararıyla, tarifenin alt sınır olarak belirlenmediği, işlemle maliyetin altında ücretle hizmet sunulmasının önüne geçilmeye çalışıldığı, telekomünikasyon mevzuatında rekabete ilişkin hükümlerin Kurum'a verdiği görev ve yetki çerçevesinde yerine getirildiği, alt sınırın denetiminin Rekabet Kurumu'na ait olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı, Rekabet Kurulu kararları ile çelişen kararlar verilmediği, imtiyaz sözleşmesine aykırı davranılmadığı ve kazanılmış hakların ihlâl edilmediği, davacı şirket tarafından, çağrı sonlandırma ücretinin belirlenmesine ilişkin olarak Danıştay'da açılan davalarda, Kurum'un belirlediği ücretlerin düşük olduğu ve maliyetin altında kaldığının ileri sürülmesine karşın, bu davada tam tersi savunulmak suretiyle çelişkiye düşüldüğü, davacı şirketin, şebeke içi çağrı ücretlerini başka işletmecilere uyguladığı çağrı sonlandırma ücretine göre ayarlaması ve bu ücretler arasında bir çelişki bulunmaması gerektiği, dolayısıyla çağrı sonlandırma ücretini daha düşük belirlemek suretiyle şebeke içi ücretlerde de indirime gidebileceği belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi Burcu SİNOPLU'nun Düşüncesi Dava konusu Kurul kararında; ...'den normal ve indirimli uygulamaları kapsamında açıklanan şebeke içi tarifelerinin, aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalmamasının sağlanmasının istenilmesiyle, ...'in tarifesinde uygulanacak alt sınırın belirlendiği görülmektedir.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre Telekomünikasyon Kurumu'na tarifeleri belirleme konusunda, sektörün faaliyetlerini tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak ve rekabetin tesisi konusunda verilen yetkinin; GSM hizmeti için tarifelerin üst sınır ya da azami fiyat açısından bir incelemeye tabi tutarak, bu bakımdan denetlemek, üst sınırın Kurum'ca belirlenen azami fiyatı geçmemesi halinde onaylamak hususlarında olması, tarifelerin azami fiyat sınırları içinde kalınmak suretiyle işletmeci tarafından serbestçe belirlenebilmesi karşısında, dava konusu işlemlerin GSM hizmetleri için alt sınır ücretinin belirlenmesine yönelik kısımlarının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Keziban Gülcan KAYA'nın Düşüncesi : Dava Telekomünikasyon Kurulu'nun 23.1.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı kararının 1 inci bendi ile bu kararın bildirimine ilişkin Telekomünikasyon Kurumunun 13.2.2008 tarih ve 12374-8219 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacının iddiaları dikkate alınarak dava konusu Kurul kararı kararın 1 inci bendi ile sınırlı olarak incelenmiştir.

2813 sayılı Telsiz Kanunu'nun, 4502 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrasının ( h ) bendinde, "Telekomünikasyon hizmetlerinden ve alt yapısından yararlanacak kullanıcılara ve telekomünikasyon şebekeleri arasındaki ara bağlantılar bakımından diğer işletmecilere uygulanacak ücret tarifelerine ve sözleşme hükümlerine ve teknik hususlara ilişkin genel kriterleri ve görev alanına giren diğer konularda uygulama usul ve esaslarını belirlemek, tarifeleri incelemek, değerlendirmek, gerekenleri onaylamak ve bunların uygulanmasını izlemek", ( ı ) bendinde de "Telekomünikasyon hizmetleri ve altyapısı ile ilgili olarak işletmecilerin ve bu alanda kanuna uygun olarak ticari faaliyet içinde bulunanların, hizmetlerin yürütülmesi, altyapının işletilmesi ve çeşitli telekomünikasyon teçhizat ve cihazları üreten veya satanların bu hizmet ve faaliyetlerini Türkiye dahilinde tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak, teşvik edici tedbirleri almak"; ( j ) bendinde ise, "Telsiz haberleşmesi ve telekomünikasyon hizmetleri ve altyapının işletimi ile ilgili olarak görev alanına giren konularda yönetmelik çıkartmak veya diğer idari işlemleri yapmak, işletmeciler, aboneler, kullanıcılar ve Türk Telekomünikasyon sektörünü etkileyen tüm gerçek ve tüzel kişilerin ilgili mevzuata uymasını denetlemek, bu hususta ilgili makamları harekete geçirmek ve gereken hallerde kanunlarda öngörülen yaptırımları uygulamak" Telekomünikasyon Kurumu'nun görevleri arasında sayılmıştır.

Öte yandan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kununu'nun değişik 4. maddesinin ( ı ) bendinde, tüm telekomünikasyon alanlarında, 4054 sayılı Kanun hükümlerinin ve Türk Telekom'un bu Kanun'da belirlenen tekel haklarının saklı kalması kaydıyla serbest rekabet ortamı sağlanması ve korunması, yapılacak düzenlemelerde ve altyapı işletiminde göz önüne alınması gereken bir ilke olarak benimsenmiştir.

Yukarıda değinilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; telekomünikasyon hizmetleri ve altyapısı ile ilgili olarak bu konuda görevli işletmelerin mevzuata uygun olarak faaliyetlerini yürütmelerini denetlemek, bu hususta ilgili makamları harekete geçirmek ve gereken hallerde Kanunlarda öngörülen yaptırımları uygulamak hususlarında Telekomünikasyon Kurumu'na görev, ayrıca Kurum'a telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve alt yapısının işletilmesi ile ilgili olarak sektörün faaliyetlerini tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak konusunda yetki verildiği açık olup, bu yetkinin de telekomünikasyon mevzuatı uyarınca ve taraflar arasında imzalanan imtiyaz sözleşmesi hükümleri çerçevesinde kullanılabileceği kuşkusuzdur.

406 sayılı Kanun'un telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin ücret esaslarının düzenlendiği 29. maddesinde, "İşletmeciler, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alacakları ücretleri ilgili mevzuat, tabi oldukları görev veya imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin ile Kurum düzenlemelerine aykırı olmayacak şekilde serbestçe belirleyebilirler. Aşağıdaki hallerde Kurum, hat ve devre kiraları da dahil olmak üzere ücretlerin hesaplanma yöntemlerini ve üst sınırlarını, makul ve ayırım gözetmeyen şartlarla, 30 uncu maddede belirlenen genel ilkeler çerçevesinde çıkarılacak yönetmelikler, tebliğler ve sair idari düzenlemeler, imtiyaz sözleşmeleri ve telekomünikasyon ruhsatlarının hüküm ve şartları da gözetilerek tayin ve tespit etmeye yetkilidir, hükmü getirilmiş, maddenin devamında bu haller sıralanmıştır.

Kanun'un 30. maddesinde de, Kurum'un, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alınacak ücretlere ilişkin düzenlemelerini, maddede sayılan genel ilkelerin gerçekleştirilmesi hususunu gözönünde tutarak yapacağı öngörülmüş, genel ilkelere, maddenin devamında yedi bent halinde yer verilmiş ve ( g ) bendinde de haklı gerekçelerin varlığı halinde, ücretlere zorunlu maliyetleri ve makul bir ölçüde kârı da yansıtmak kaydıyla üst sınır konulabileceği belirtilmiştir.

Telekomünikasyon Kurumu ile davacı ... İletişim Hizmetleri A.Ş. ( ... ) arasında 10.03.2006 tarihinde imzalanan GSM-PAN Avrupa Mobil Telefon Sisteminin Kurulması ve İşletilmesi ile İlgili Lisans Verilmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi'nin "Tarife" başlıklı 13. maddesinde, Kurum'un, GSM hizmeti için azami fiyatı, işletmecinin de görüşünü almak suretiyle, yurtdışında benzer hizmetler için uygulanan tarifeleri de dikkate alarak, ilgilisine göre Türk Lirası ve ABD Doları olarak belirleyeceği ve onaylayacağı, azami fiyatın altı ayı geçmeyen uygun aralıklarla belirleneceği, azami fiyatın artışlarında, Türk Lirası için; tüketici fiyatı endeksi ( - ) tüketici fiyatı endeksinin %3'ü olarak uygulanacağı, ABD Doları için ise; ABD tüketici fiyatları genel endeks sayıları esas alınarak yukarıdaki yöntemin uygulanacağı, tarifelerin azami fiyat sınırları içinde kalınmak suretiyle işletmeci tarafından serbestçe belirleneceği, işletmecinin, tarife değişikliklerini yeni tarifenin yürürlüğe girmesinden en az yedi gün önce Kurum'a bildireceği ve Kurum'un bu bilgileri gizli tutacağı, tarifelerin verilen hizmet paketine göre ayırım gözetilmeksizin uygulanacak ve Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'ne uygun olarak abonelere ve halka duyurulacağı kuralı yer almaktadır.

İlgili mevzuat ve sözleşme hükümleri uyarınca; Telekomünikasyon Kurumu'nun tarifeleri belirleme konusundaki yetkisinin; GSM hizmeti için tarifeleri üst sınır ya da azami fiyat açısından bir incelemeye tabi tutarak, bu bakımdan denetlemek, üst sınırın Kurum'ca belirlenen azami fiyatı geçmemesi halinde onaylamak olduğu; Kurum'a GSM hizmetlerinde uygulanacak ücret için alt sınırın belirlenmesi konusunda bir yetki verilmediği anlaşılmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Telekomünikasyon Kurulu'nun 25.09.2007 tarih ve 2007/DK-07/527 sayılı kararıyla, ...'in normal ve indirimli uygulamaları kapsamında açıklanan şebeke içi tarifelerinin, aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalmamasının sağlanmasına karar verildiği, bu Kurul kararının gereğinin yerine getirilmesine ilişkin olarak bugüne kadar yapılan uygulamaların değerlendirilmesine ilişkin dava konusu kararla da, ...'in; internet sitesi, abonelere gönderilen faturalar, ticari reklamlar vb. kaynaklar vasıtasıyla kamuoyuna açıklanan ve Kurum'a da bildirilen her bir normal ve indirimli uygulaması kapsamında uyguladığı şebeke içi tarifelerinin aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalamayacağı hususu belirtilmek suretiyle ücret alt sınırının belirlendiği anlaşılmaktadır.

Oysa yukarıda değinilen hükümlerin incelenmesinden, Kuruma ücretlendirme konusunda verilen yetki, GSM hizmetleri için tarife üst sınırı yada azami fiyat açısından inceleme yapmak, üst sınırın Kurumca belirlenen üst sınırı geçip-geçmediği konusunda denetimde bulunmak ve üst sınırın geçilmemesi halinde onaylamakla sınırlıdır. Dava konusu işlemin bu kısmında mevzuata uygunluk bulunmamaktadır.

Nitekim, Telekomünikasyon Kurulu'nun 25.09.2007 tarih ve 2007/DK-07/527 sayılı kararıyla, ...'in normal ve indirimli uygulamaları kapsamında açıklanan şebeke içi tarifelerinin, aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalmaması yolundaki işlem de Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 13.4.2010 günlü E:207/15955, K:2010/3200 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı Kurul kararının 1. bendinin ve Kurum'un 13.02.2008 tarih ve 12374-8219 sayılı işleminin ...'in normal ve indirimli uygulamaları kapsamında açıklanan şebeke içi tarifelerinin, aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalmamasının sağlanmasına yönelik olarak GSM hizmetleri için alt sınır ücretinin belirlenmesine ilişkin kısımlarının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, duruşma için önceden belirlenen 01.03.2011 tarihinde davacı şirket vekili Av. ... ile davalı Kurum vekili Av. ...'ün geldiği, Danıştay Savcısının hazır bulunduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilip dinlendikten ve Danıştay Savcısı'nın düşüncesi alındıktan sonra, taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü;

KARAR : Dava, Telekomünikasyon Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı kararının 1., 2., 3. ve 5. bentlerinin ve bu kararın bildirimine ilişkin Telekomünikasyon Kurumu'nun 13.02.2008 tarih ve 12374-8219 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacının iddiaları dikkate alınarak, dava konusu Kurul kararı, kararın 1. bendiyle sınırlı olarak incelenmiştir.

Davalı idarenin usule yönelik iddiaları yerinde görülmemiştir.

Dava konusu işlemlerin tesis edildiği ve tarifenin onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri incelendiğinde;

2813 sayılı Telsiz Kanunu'nun, 4502 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile değişik ve Telekomünikasyon Kurumu'nun görevlerinin düzenlendiği 7. maddesinin 1. fıkrasının ( h ) bendinde, "Telekomünikasyon hizmetlerinden ve altyapısından yararlanacak kullanıcılara ve telekomünikasyon şebekeleri arasındaki ara bağlantılar bakımından diğer işletmecilere uygulanacak ücret tarifelerine ve sözleşme hükümlerine ve teknik hususlara ilişkin genel kriterleri ve görev alanına giren diğer konularda uygulama usul ve esaslarını belirlemek, tarifeleri incelemek, değerlendirmek, gerekenleri onaylamak ve bunların uygulanmasını izlemek"; ( ı ) bendinde, "Telekomünikasyon hizmetleri ve altyapısı ile ilgili olarak işletmecilerin ve bu alanda kanuna uygun olarak ticari faaliyet içinde bulunanların, hizmetlerin yürütülmesi, altyapının işletilmesi ve çeşitli telekomünikasyon teçhizat ve cihazları üreten veya satanların bu hizmet ve faaliyetlerini Türkiye dahilinde tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak, teşvik edici tedbirleri almak"; ( j ) bendinde de, "Telsiz haberleşmesi ve telekomünikasyon hizmetleri ve altyapının işletimi ile ilgili olarak görev alanına giren konularda yönetmelik çıkartmak veya diğer idari işlemleri yapmak, işletmeciler, aboneler, kullanıcılar ve Türk Telekomünikasyon sektörünü etkileyen tüm gerçek ve tüzel kişilerin ilgili mevzuata uymasını denetlemek, bu hususta ilgili makamları harekete geçirmek ve gereken hallerde kanunlarda öngörülen yaptırımları uygulamak" Telekomünikasyon Kurumu'nun görevleri arasında sayılmış; anılan maddenin 2. fıkrasında da; Kurum'un telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve alt yapısının işletilmesi ile ilgili hususları ve ayrıca hem bu hizmetlerde hem de genel olarak telekomünikasyon sektöründe rekabete aykırı davranış, plan ve uygulamaları re'sen veya şikâyet üzerine incelemeye ve görev alanına giren konularda bilgi ve dokümanların sağlanmasını talep etmeye yetkili olduğu ve telekomünikasyon hizmetleri ve alt yapısı ile ilgili yönetmeliklerin ve diğer genel idari işlemlerin yayınlanmasından önce ilgili tarafların yorum yapabileceği görüşlerini bildirmesine imkân verebilmek için gerekli tedbirleri alabileceği, Kurum'un tüketici menfaatlerinin korunması için de gerekli tedbirleri alacağı hükümleri yer almıştır.

Öte yandan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun değişik 4. maddesinin ( ı ) bendinde, tüm telekomünikasyon alanlarında, 4054 sayılı Kanun hükümlerinin ve Türk Telekom'un bu Kanun'da belirlenen tekel haklarının saklı kalması kaydıyla serbest rekabet ortamı sağlanması ve korunması, yapılacak düzenlemelerde ve altyapı işletiminde göz önüne alınması gereken bir ilke olarak benimsenmiştir.

Sözü edilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; telekomünikasyon hizmetleri ve altyapısı ile ilgili olarak bu konuda görevli işletmelerin mevzuata uygun olarak faaliyetlerini yürütmelerini denetlemek, bu hususta ilgili makamları harekete geçirmek ve gereken hallerde Kanunlarda öngörülen yaptırımları uygulamak hususlarında Telekomünikasyon Kurumu'na görev, ayrıca Kurum'a telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve alt yapısının işletilmesi ile ilgili olarak sektörün faaliyetlerini tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak konusunda yetki verildiği açıktır.

Ancak, Telekomünikasyon Kurumu'na sektörün faaliyetlerini tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak ve rekabetin tesisi konusunda verilen yetkinin; telekomünikasyon mevzuatı uyarınca ve taraflar arasında imzalanan imtiyaz sözleşmesi hükümleri çerçevesinde kullanılabileceği kuşkusuzdur.

406 sayılı Kanun'un telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin ücret esaslarının düzenlendiği 29. maddesinde, "İşletmeciler, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alacakları ücretleri ilgili mevzuat, tabi oldukları görev veya imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin ile Kurum düzenlemelerine aykırı olmayacak şekilde serbestçe belirleyebilirler. Aşağıdaki hallerde Kurum, hat ve devre kiraları da dahil olmak üzere ücretlerin hesaplanma yöntemlerini ve üst sınırlarını, makul ve ayırım gözetmeyen şartlarla, 30 uncu maddede belirlenen genel ilkeler çerçevesinde çıkarılacak yönetmelikler, tebliğler ve sair idari düzenlemeler, imtiyaz sözleşmeleri ve telekomünikasyon ruhsatlarının hüküm ve şartları da gözetilerek tayin ve tespit etmeye yetkilidir:

a ) Türk Telekom veya başka bir işletmecinin, vermekle yükümlü olduğu evrensel hizmet dahil, bazı hizmetlerin maliyetini başka hizmetlerin ücretlerinden karşılamak zorunda olduğu haller,

b ) İlgili telekomünikasyon hizmetlerinde, bir işletmecinin hukuki veya fiili bir tekel olduğunun veya ilgili hizmet veya coğrafi piyasada hakim konumda bulunduğunun Kurum tarafından belirlendiği haller,

c ) Ücretlerin Kurum düzenlemelerine aykırı işlem ve eylemlerle belirlendiğinin tespit edildiği haller,

d ) Kurum'un çıkaracağı yönetmeliklerde belirleyeceği diğer durumlar" kuralı bulunmaktadır.

Kanun'un 30. maddesinde de, Kurum'un, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alınacak ücretlere ilişkin düzenlemelerini, maddede sayılan genel ilkelerin gerçekleştirilmesi hususunu gözönünde tutarak yapacağı öngörülmüş, genel ilkeler, "a ) Ücretler adil olmalı ve benzer konumdaki kişiler arasında haklı olmayan nedenlerle ayırım gözetmemelidir. Bu genel ilke, toplumdaki ihtiyaç sahibi kesimlere özel ve kapsamı açıkca ve sınırlı olarak belirlenmiş kolaylıklar sağlanmasını engellemez,

b ) 29 uncu madde kapsamına giren durumlarda; ücretlerin 4 üncü maddenin ( k ) bendinde öngörülen şekilde yatırım ve işletme maliyetleri de dahil olmak üzere, mümkün olduğunca ilgili hizmetin maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlenerek tarifelerin dengelenmesi esas olup, bir hizmetin maliyetinin diğer bir hizmetin ücreti yoluyla desteklenmesinden veya karşılanmasından kaçınılır,

c ) Ücretler; kendisine bir maliyet yükleyen ve anılan ücretin kapsamında olan her hizmet kalemini ayrı ayrı gösterir,

d ) Ücretlerin, uygun olduğu ölçüde, gelişen teknolojik şartlar çerçevesinde uluslararası standartlara ve ölçeklere yaklaştırılması esastır.

e ) Ücretlerin, değişik hizmet türü ve kategorileri için, teknolojik gelişmeyi ve yeni yatırımları teşvik etmeye yönelik düzeyde olması gözetilir.

f ) Ücretlerin belirlenmesinde, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve uluslararası kuruluşların tavsiyeleri uygun olduğu ölçüde dikkate alınır.

g ) Haklı gerekçelerin varlığı halinde, ücretlere zorunlu maliyetleri ve makul bir ölçüde kârı da yansıtmak kaydıyla üst sınır konulabilir" şeklinde belirlenmiştir.

Telekomünikasyon Kurumu ile davacı ... İletişim Hizmetleri A.Ş. ( ... ) arasında 10.03.2006 tarihinde imzalanan GSM-PAN Avrupa Mobil Telefon Sisteminin Kurulması ve İşletilmesi ile İlgili Lisans Verilmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi'nin "Tarife" başlıklı 13. maddesinde, Kurum'un, GSM hizmeti için azami fiyatı, işletmecinin de görüşünü almak suretiyle, yurtdışında benzer hizmetler için uygulanan tarifeleri de dikkate alarak, ilgisine göre Türk Lirası ve ABD Doları olarak belirleyeceği ve onaylayacağı, azami fiyatın altı ayı geçmeyen uygun aralıklarla belirleneceği, azami fiyatın artışlarında, Türk Lirası için; tüketici fiyatı endeksi ( - ) tüketici fiyatı endeksinin %3'ü olarak uygulanacağı, ABD Doları için ise; ABD tüketici fiyatları genel endeks sayıları esas alınarak yukarıdaki yöntemin uygulanacağı, tarifelerin azami fiyat sınırları içinde kalınmak suretiyle işletmeci tarafından serbestçe belirleneceği, işletmecinin, tarife değişikliklerini yeni tarifenin yürürlüğe girmesinden en az yedi gün önce Kurum'a bildireceği ve Kurum'un bu bilgileri gizli tutacağı, tarifelerin verilen hizmet paketine göre ayırım gözetilmeksizin uygulanacağı ve Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'ne uygun olarak abonelere ve halka duyurulacağı hükümleri yer almaktadır.

İlgili mevzuat ve sözleşme hükümleri uyarınca; Telekomünikasyon Kurumu'na tarifeleri belirleme konusunda, sektörün faaliyetlerini tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak ve rekabetin tesisi konusunda verilen yetkinin; GSM hizmeti için tarifeleri üst sınır ya da azami fiyat açısından bir incelemeye tabi tutarak, bu bakımdan denetlemek, üst sınırın Kurum'ca belirlenen azami fiyatı geçmemesi halinde onaylamak olduğu, tarifelerin azami fiyat sınırları içinde kalınmak suretiyle işletmeci tarafından serbestçe belirlenebileceği, buna karşın, GSM hizmetleri için alt sınırın belirlenmesi konusunda idarenin bir yetkisinin bulunmadığı görülmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Telekomünikasyon Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı kararıyla, ...'in normal ve indirimli uygulamaları kapsamında açıklanan şebeke içi tarifelerinin, aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalmamasının sağlanmasına karar verildiği, bu Kurul kararının gereğinin yerine getirilmesine ilişkin olarak bugüne kadar yapılan uygulamaların değerlendirilmesinin yapılarak ...'in; internet sitesi, abonelere gönderilen faturalar, ticari reklamlar vb. kaynaklar vasıtasıyla kamuoyuna açıklanan ve Kurum'a da bildirilen her bir normal ve indirimli uygulaması kapsamında uyguladığı şebeke içi tarifelerinin aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalamayacağı hususunda uyarıldığı ve yine dava konusu 13.02.2008 tarih ve 12374-8219 sayılı işlem ile de karar içeriği ve gereğinin bildiriminin yapıldığı anlaşılmaktadır.

Sektördeki faaliyetlerin tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirilmelerini sağlamak ve rekabetin tesisi konusunda yetkili bulunan davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemin, telekomünikasyon mevzuatı ve taraflar arasında imzalanan imtiyaz sözleşmesi hükümleri uyarınca Telekomünikasyon Kurumu'na verilen yetki sınırları içerisinde tesis edilmesi zorunlu bulunmaktadır.

Telekomünikasyon Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı kararının dava konusu 1. bendinde; ...'den, normal ve indirimli uygulamaları kapsamında açıklanan şebeke içi tarifelerinin, aynı dönem içerisinde diğer işletmecilere uyguladığı en düşük çağrı sonlandırma ücretinin altında kalmamasının sağlanmasının istenilmesiyle, ...'in tarifesinde uygulanacak alt sınırın belirlendiği görülmektedir.

Telekomünikasyon Kurumu'na tarifeleri belirleme konusunda verilen yetki, sektördeki faaliyetlerin tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirilmelerini sağlamak ve rekabetin tesisi konusunda; GSM hizmeti için tarifeleri üst sınır ya da azami fiyat açısından bir incelemeye tabi tutarak, bu bakımdan denetlemek, üst sınırın Kurum'ca belirlenen azami fiyatı geçmemesi halinde onaylamak hususlarıyla sınırlı olması ve tarifelerin azami fiyat sınırları içinde kalınmak suretiyle işletmeci tarafından serbestçe belirlenebilmesi karşısında, Kurum'ca GSM hizmetleri için alt sınırın belirlenmesine yönelik dava konusu karar ve bildirimi işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; Telekomünikasyon Kurulu'nun 23.01.2008 tarih ve 2008/DK-07/51 sayılı kararının 1.bendinin ve bu kararın bildirimine ilişkin Telekomünikasyon Kurumu'nun 13.02.2008 tarih ve 12374-8219 sayılı işleminin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 174,70-TL yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.200,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı vekillerine verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 01.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13