Alacak Davası

Alacak Davası

Alacak Davası

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/2883

K. 2008/4110

T. 19.6.2008

• ALACAK DAVASI ( Yüklenici Şirket Temsilcisinin Tasfiye Kesin Hakedişini ve Kesin Hesap Fişini İtiraz Kaydıyla İmzaladığı Ancak Dilekçeyi Bir Gün Sonra Verdiği - İtirazın Geçerli Kabul Edilemeyeceği )

• BAYINDIRLIK İŞLERİ GENEL ŞARTNAMESİ ( Yüklenici Şirket Temsilcisinin Tasfiye Kesin Hakedişini ve Kesin Hesap Fişini İtiraz Kaydıyla İmzaladığı Ancak Dilekçeyi Bir Gün Sonra Verdiği - İtirazın Geçerli Kabul Edilmemesi Gereği )

• KESİN HAKEDİŞ VE HESAP FİŞİNE YAPILAN İTİRAZ ( Yüklenici Şirket Temsilcisinin Tasfiye Kesin Hakedişini ve Kesin Hesap Fişini İtiraz Kaydıyla İmzaladığı Ancak Dilekçeyi Bir Gün Sonra Verdiği - İtirazın Geçerli Kabul Edilemeyeceği )

ÖZET : Dava, alacak istemi ile açılmıştır. Taraflarca Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir. Somut olayda yüklenici şirket temsilcisi tasfiye kesin hakedişini ve kesin hesap fişini itiraz kaydıyla imzalamışsa da, itiraz dilekçesi daha önce verilmeyip itiraz tarihinde de hakedişe eklenmeyip itiraz BİGŞ.'ne uygun yapılmadığından, itiraz dilekçesi bir gün sonra verildiğinden tasfiye kesin hakedişine ve kesin hesap fişine yapılan itirazların geçerli kabul edilmesi mümkün değildir. Bu şekilde tasfiye kesin hakedişi ve kesin hesap fişinin itirazsız olarak kesinleştiğini kabul etmek gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı İl Özel İdaresi vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Velat Alan ile davalı vekili avukat Ali Okkan geldi. Fer'i müdahil vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, alacak istemi ile açılmış, mahkemece ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki 24.08.1995 tarihli sözleşmenin 2/F maddesi uyarınca Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir. İşin 11.01.2002 tarihli olurla tasfiyesine karar verilmiş, oluşturulan Tasfiye Komisyonu kararı 11.03.2002 tarihinde onanmıştır. Tasfiye kesin hakedişi ve kesin hesabında yüklenici şirketin 141.095,20 YTL alacaklı olduğu belirlenmiş davacı yüklenici şirket temsilcisi 01.10.2002 tarihinde itiraz kaydıyla tasfiye kesin hakedişi ve kesin hesabı imzalamıştır. Davacı yüklenici şirket tarafından tasfiye kesin hakedişi ve kesin hesabına konulan itiraz kaydı nedeniyle bu dava açılmış, davacı vekili fazla haklarını saklı tutarak 50.000,00 YTL istekte bulunmuş, daha sonra 14.10.2005 tarihinde harçlandırdığı ıslah ile isteğini 812.000,00 YTL daha artırmıştır.

Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 47. maddesinde sözleşmenin tasfiyesi durumu düzenlenmiş, maddenin son paragrafında hesap kesme hakedişi yönünden şartnamenin 40. maddesine atıfta bulunmuştur. BİGŞ.nin 40. maddesinde de hakedişe itirazın şekli yönünden 39. maddeye atıfta bulunulmuştur. BİGŞ.nin 39. maddesinde itirazın idareye verilen "… tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla" cümlesinin yazılarak imzalanmasının gereğine değinilmiştir. Bu düzenlemeye göre itiraz dilekçesinin daha önce idareye verilmesi veya en geç itiraz kaydının konulduğu tarihte verilip eklenmesi gerekmektedir. Somut olayda yüklenici şirket temsilcisi tasfiye kesin hakedişini ve kesin hesap fişini itiraz kaydıyla imzalamışsa da, itiraz dilekçesi daha önce verilmeyip itiraz tarihinde de hakedişe eklenmeyip itiraz BİGŞ.nin 39. maddesine uygun yapılmadığından, itiraz dilekçesi bir gün sonra 02.10.2002 tarihinde verildiğinden tasfiye kesin hakedişine ve kesin hesap fişine yapılan itirazların geçerli kabul edilmesi mümkün değildir. Bu şekilde tasfiye kesin hakedişi ve kesin hesap fişinin itirazsız olarak kesinleştiğini kabul etmek gerekir. Bu durumda açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tasfiye kesin hakedişinin ve kesin hesap fişinin kesinleştiği gözden kaçırılarak, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 550,00 YTL vekalet ücretinin davacı şirketten alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı iş sahibi idareye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı İl Özel İdaresi'ne geri verilmesine, 19.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13